Birinci dünya savaşı sonunda Osmanlı'nın topraklarını talan ederek 26 suni devlete pay eden emperyalistler şimdi de gözlerini Türkiye Cumhuriyetinin topraklarına dikmiş durumdalar.

PKK gibi piyon bir terör örgütü eliyle 40 yıldır devleti yordular. Sadece son 20 yılda ülkeye verdikleri maddi kayıp 240 milyar dolardan fazla. Şimdi geldiğimiz noktada topraklarımız üzerinde yeni bir terör devleti kurmak hevesindeler.

2015 yılında PKK eliyle gerçekleştirdikleri Sur, Cizre ve Nusaybin merkezli hendek olaylarıyla aleni olarak isyan başlattılar. Bu kalkışmada yüzlerce insan hayatının hayatı pahasına isyan bastırıldı.

Bir yıl sonra 15 Temmuz 2016'da başka bir isyanla karşı karşıya kaldık. 15 Temmuz kalkışması da milletin cesurca duruşu ve Cenab-ı Allah'ın yardımıyla âkim kaldı.

Denedikleri bu yollarla başarılı olamayınca iktidarı ele geçirmek yoluyla devleti teslim almaya karar verdiler.

ABD Başkanı Biden'in şu konuşmasıyla açıkça TC Devletini tehdit ederken Türkiye'de siyaseti nasıl şekillendireceklerini anlatmaya yetiyor.

"Erdoğan'ı kastederek "Darbe ile değil, seçim süreci ile... Partisi, İstanbul'dan dışarı atıldı. Peki biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz.
Yapacağım en son şey, ona Kürtler konusunda boyun eğmek olurdu. Kesinlikle en son şey. Ve onlara Kürtlerle ilgili olarak birkaç görüşmem oldu. O dönem henüz üzerlerine gitmiyorlardı.
"Bence ona (Erdoğan'a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. Parlamento'ya katkı sunmak isteyen Kürt toplumunu (PKK'yı kast ediyor) entegre etmek için bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli.

Aslında yapmaya çalıştıkları şey, şeytanlaştırma politikasıyla Erdoğan'ı yıpratmak ve içerisinde PKK'nın da bulunduğu bir kukla hükümeti iş başına getirerek planlarını gerçekleştirmektir.

Hemen Suriye sınırımızda yüz elli bin kadar çapulcuyu eğitip donatarak ordu haline getirdiler. Daha on beş gün önce ABD Genel kurmay başkanı bunları teftişe geldi. Arkasından CENTCOM komutanı geldi. Tüm bu ziyaretler elbette spor olsun diye yapılmıyor...

İçeride iktidar değiştikten sonra PKK/HDP çıkaracağı iç kargaşayı bahane ederek Suriye'deki çapulcu sürüsünü sahaya sürerek Türkiye'yi yıllar süren bir kaosun içine atacaklar.

Hal böyleyken biz hala kısır siyasi çekişmelerle uğraşıyoruz. Gün o gün değil. Türkiye Erdoğan sayesinde güçlü bir hükümet sistemi geliştirdi. Bunun kökleşmesi lazım. Önümüzde kat etmemiz gereken uzun ince bir yol var.

Bu işin düğümünü gözlerini iktidar hırsı bürümüş yetersiz siyasetçiler değil, millet olarak seçmen olarak bizler oylarımızla çözeceğiz. Ya da seçmen olarak bizlerde parça parça olup vatanı bu muhterislerin ellerine bırakacağız...