2009 yılında "Amirallere Suikast" iddialarına dair yürütülen tartışmalı soruşturma sürecinde hayatını kaybeden Deniz Yarbay Ali Tatar, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yaşanan en çarpıcı ve tartışmalı vakalardan birinin sembol ismi haline geldi. Soruşturmanın siyasi yönü, Ali Tatar’ın bıraktığı mektup ve ölümünün ardından ortaya çıkan belgeler kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. İşte Ali Tatar’ın hayatı, görevleri, ölümü ve geride bıraktığı büyük soru işaretleri.
Ali Tatar kimdir, nereli, kaç yaşındaydı?
Ali Tatar, 1967 yılında Ankara'nın Keçiören ilçesinde doğdu. İlkokul ve lise eğitimini Ankara'da tamamladı. Eğitimine Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde devam eden Tatar, burada lisans eğitimini tamamladıktan sonra yine aynı üniversitede yüksek lisans yaptı.
Hayatının büyük bölümünü askeri kariyerine adayan Tatar, 1989 yılında girdiği sınavlar sonucunda Türk Deniz Kuvvetleri'ne teğmen rütbesiyle katıldı. Vefat ettiği 2009 yılında 42 yaşındaydı.
Görev yaptığı yerler nerelerdi, kariyeri nasıldı?
Ali Tatar, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde çeşitli görevlerde bulundu. Askeri kariyeri boyunca hem operasyonel hem de eğitim alanlarında önemli görevler üstlendi:
Karamürsel Eğitim Komutanlığı: Eğitim plan program şube müdürlüğü
Heybeliada Deniz Lisesi: Kısım amirliği
Deniz Harp Okulu: Kısım amirliği, şube müdürlüğü
Beylerbeyi Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanlığı: Okullar eğitim ve yönetim şube başkanlığı
Bu görevler, onun sadece bir asker değil, aynı zamanda eğitimci ve yönetsel görevlerde de deneyimli bir subay olduğunu ortaya koyuyor.
Ali Tatar ne zaman, neden öldü? İntihar mektubunda ne yazıyordu?
Ali Tatar, 19 Aralık 2009 tarihinde Ankara’daki evinde hayatına son verdi. Bu kararını, kendisi hakkında sürdürülen "Amirallere Suikast" soruşturmasında ikinci kez tutuklanma kararı çıkmasının ardından verdi.
Ölümünden önce arkasında çarpıcı bir mektup bıraktı. Mektubunda ailesine veda ederken, yaşadığı süreci bir "hukuksuzluk" olarak nitelendirdi ve bu adaletsizlikle yaşayamayacağını belirtti.
Mektubunda şu ifadeler yer aldı:
“...Ben bu hukuksuzlukla yaşayamam. Yaşadıklarımı ikinci defa kaldırmam mümkün değil. O deliğe bir daha dönmektense mezara girmeyi tercih ederim... Belki benim ölümüm, bu durumda olan başkalarının aydınlığa çıkışına bir ışık olur.”
Ali Tatar'ın intiharını bir protesto olarak değerlendiren çok sayıda hukukçu, gazeteci ve siyasetçi, mektuptaki ifadeleri yıllar boyunca defalarca gündeme getirdi.
'Amirallere Suikast' iddiası neydi, Ali Tatar neden tutuklandı?
2009 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bazı isimlerin üst düzey askerlere yönelik suikast hazırlığında olduğu iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında Ali Tatar hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
Tatar, 5 Aralık 2009’da tutuklandı. Ancak kısa süre sonra yapılan itirazlar sonucunda serbest bırakıldı. Ancak bu özgürlük uzun sürmedi. Savcı Süleyman Pehlivan’ın itirazı üzerine mahkeme yeniden tutuklanmasına karar verdi.
Ali Tatar, ikinci kez cezaevine girmemek için 19 Aralık 2009 sabahı intihar etti. Vefat ettiğinde henüz 42 yaşındaydı.
Sahte belge iddiası ve soruşturmanın çöküşü
Ali Tatar’ın tutuklanmasına neden olan mektup ve belgelerde daha sonra yapılan incelemeler sonucunda el yazısı ve imzanın kendisine ait olmadığı ortaya çıktı. Belgelerin sahte olduğu iddiası, soruşturmanın meşruiyetini ciddi şekilde sarstı.
Bu gelişme, daha sonra FETÖ’nün yargı ve emniyet içindeki yapılanmasının kumpas davaları kurduğuna dair deliller arasında gösterildi. “Amirallere Suikast”, “Balyoz”, “Ergenekon” gibi davalar yıllar sonra çökertildi. İlgili birçok yargı mensubu da daha sonra görevden alındı ve yargılandı.
Ali Tatar’ın ardından yaşananlar
Ali Tatar’ın ölümünden sonra ailesi ve yakın çevresi büyük bir mücadele yürüttü. Eşi Nilüfer Tatar ve arkadaşları, onun adını yaşatmak için çeşitli etkinlikler düzenledi, hukuki süreçlerin takipçisi oldu.
Tatar’ın ölümü, özellikle askeri yargının tarafsızlığı ve adalet sisteminin güvenilirliği konusunda toplumsal sorgulama başlattı. Olay, sadece bir subayın ölümü değil, aynı zamanda hukukun siyasallaşmasının ve yargıdaki yapılaşmanın yarattığı travmanın simgesi haline geldi.
Ali Tatar’ın mezarı nerede?
Ali Tatar, vasiyetine uygun olarak rahmetli babasının yanına defnedildi. Mezarı Ankara’dadır. Her yıl ölüm yıldönümünde mezarı başında anma törenleri düzenlenmektedir.
Özetle Ali Tatar kimdir?
Doğum: 1967, Ankara – Keçiören
Eğitim: Hacettepe Üniversitesi Lisans ve Yüksek Lisans
Askeri kariyer: 1989’dan itibaren Türk Deniz Kuvvetleri subayı
Görevler: Eğitim kurumlarında şube müdürlüğü, komutanlık
Vefat: 19 Aralık 2009, Ankara
Ölüm nedeni: Hukuksuz tutuklama kararı sonrası intihar
Yaşı: 42
Siyasi sonuç: Belgelerin sahte çıkması, davaların çökmesi





