16 Aralık 2025’te oynanan Bursaspor–Somaspor karşılaşmasında, Bursaspor’un bazı taraftar grupları tarafından eski DEP ve HDP milletvekili Leyla Zana’ya yönelik hakaret içeren sloganlar atılması, sosyal medyada büyük tepkilere neden oldu. Olay kısa sürede ulusal gündeme taşındı ve sporun siyasallaşması, ırkçılık, kadın düşmanlığı ve nefret söylemi tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Leyla Zana kimdir, neden hedef alındı?

Leyla Zana, Kürt siyasetinin önde gelen figürlerinden biri olup, 1991 yılında TBMM'ye giren ilk Kürt kadın milletvekilidir. 1994 yılında Meclis'te Kürtçe yemin ettiği gerekçesiyle dokunulmazlığı kaldırılarak tutuklanmış ve uzun yıllar cezaevinde kalmıştır. İnsan hakları, Kürt sorunu ve kadın mücadelesi ile tanınan Zana, zaman zaman sert siyasi tartışmaların odağı olmuştur.

16 Aralık’taki karşılaşmada atılan sloganların hedefinde olması, bu siyasi geçmişi ve kimliğiyle ilgilidir. Ancak spor karşılaşmalarında doğrudan siyasi figürlere yönelik küfür ve hakaretler, birçok kesim tarafından nefret suçu olarak nitelendirildi.

Olayın yankıları: Kim, ne dedi?

Amedspor’dan sert tepki: “Irkçılığın normalleşmesine izin vermeyeceğiz”

Maçın ardından en sert tepki Amedspor kulübünden geldi. Kulüp, Diyarbakır'daki tesisine Leyla Zana’nın posterini asarak şu açıklamayı yaptı:

“Tribünlerde normalleştirilmeye çalışılan ırkçılığı, Leyla Zana şahsında kadınlara yönelik hakaret dilini ve nefret söylemini en güçlü biçimde kınıyoruz. Spor alanlarının bir arada yaşamın mekânı olması için mücadelemizi sürdüreceğiz.”

AK Parti’den Ensarioğlu: “Toplumsal barışa zarar verir”

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, yazılı açıklamasında olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirerek şu ifadeleri kullandı:

“Bu tür ifadeler; karşı milliyetçiliği beslemekte, toplumsal birlik ve beraberliğimize zarar vermektedir. Herkesin provokasyonlara karşı dikkatli olması gerekir.”

CHP'den Tanrıkulu: “Leyla Zana halkımızın onurudur”

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, sosyal medya paylaşımında Zana’ya destek vererek:

“Leyla Zana halkımızın onurudur. Irkçılığa ve nefret söylemine karşı barışı, dostluğu savunacağız” dedi.

DEM Parti Sözcüsü Beştaş: “Cezasızlık politikalarının sonucudur”

DEM Parti Sözcüsü Meral Danış Beştaş, yaşananların cezasızlığın sonucu olduğunu belirtti:

“Kadınlara ve Kürtlere edilen küfürler stadyumda cezasız bırakılıyorsa, yöneticiler de suç ortağıdır. TFF ve Bursaspor görevini yapmalıdır.”

TFF ve Bursaspor sessiz mi kaldı?

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Bursaspor Kulübü henüz olayla ilgili resmi bir açıklama yapmış değil. Bu durum da özellikle sosyal medyada “ırkçılığa göz yumuluyor” şeklinde eleştirilerin yöneltilmesine neden oldu. Spor kulüplerinin ve futbolun yönetim organlarının bu tür vakalarda sessiz kalması, kamuoyunun tepkisini artırıyor.

Diyarbakır Barosu: “Leyla Zana yalnız değildir”

Diyarbakır Barosu ve Kent Koruma ve Dayanışma Platformu da ortak bir açıklamayla olaya tepki gösterdi:

“Nefretle değil, barışla yaşayacağız. Leyla Zana yalnız değildir.”

Leyla Zana olayı neden önemli?

Bu olay, Türkiye’de:

Futbol tribünlerinde siyasetin yeri

Kürt sorununa yaklaşım

Kadın siyasetçilere yönelik nefret söylemi

Irkçılık ve nefret suçlarına karşı cezasızlık eleştirisi

gibi pek çok önemli başlığın aynı anda gündeme gelmesine neden oldu. Siyasi figürlere karşı slogan atılması, özellikle de kadın siyasetçilerin hedef alınması, hem kadın hareketleri hem insan hakları savunucuları tarafından eleştirildi.

Kaynak: Haber Merkezi