Miladi takvime göre bu gün 1 Ocak 2020, Hicri takvime göre, 6 Cemaziyelevvel 1441. Hicri aylar: Muharrem, Safer, Rebiülevvel, Rebiülahir, Cemaziyelevvel, Cemaziyelahir, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade ve Zilhicce olup, Cemaziyelevvel Hicri takvimin 5. ayıdır.
*
Osmanlı’da arşivciliğe büyük önem verilir ve devlete ait her belge titizlikle saklanırdı. Şimdiki gibi dosyalama düzeninin olmadığı için o dönemde devlet dairelerinde bu işte çuvallar kullanır ve her aya ait biriken belgeler bir torbaya doldurarak korunur, üzerine de evrakların ait olduğu ayın adı yazılır, sene sonunda on iki tane olan evrak torbaları arşive kaldırılırdı.
*
Arşive kaldırılan belgelerin birbirine karışmaması ve arandığı zaman kolay bulunabilmesi için torbaların üzerine iri yazı ile ait olduğu ayın adı yazıldıktan sonra torbalar mahzene indirilir, orada sıraya konulurdu. İmparatorlukta alaturka saat ve hicri takvim kullanıldığından torbaların üzerine yazılan aylar; recep, şaban, ramazan, cemaziyelevvel, cemaziyelahir şeklinde idi…
*
Günün birinde cemâziyelevvel ayına ait belgelerin bir sandığa konulup, sandığın kapağı mühürlenerek belgelerin başka bir yere götürülmesi gerekmiş. Arşivde görevli bir memur, istenilen belgeyi sandığa boşalttıktan sonra eski yıllara ait boş torbayı alıp evine götürmüş ve bu torbadan kendine don gömlek vb. iç çamaşırı diktirip ve giymeye başlamış.
*
Torbanın üzerindeki saf bezir işi mürekkep, çamaşırın birkaç kez yıkanmasına rağmen çıkmamış ve torbanın üzerindeki cemâziyelevvel yazısı, iç çamaşırın arka bölümünde olduğu gibi kalmış.
*
Bir gün hamama giden arşiv memuru, orada bir çalışma arkadaşı ile karşılaşmış.
Arkadaşı katibin iç donunun üzerinde yazılı kalan “cemaziyelevvel” yazısını fark etmiş;
işi anlamış ama nezaketen ses çıkarmamış.
*
Gel zaman git zaman bizim arşiv memuru mesleğinde terfi ederek müdür olmuş. Artık makamına yakışır kadife astarlı samur kürkler, mücevher işlemeli kaftanlar giyer olmuş. Olmuş olmasına ama fıtratı da ortaya çıkmaya başlamış, eski çalışma arkadaşlarına tepeden bakmaya başlamış.
*
Hayat bu ya! Hamamda rastladığı arkadaşı da onun emrinde çalışır olmuş. Bu iki eski arkadaşın arasında bir gün bir tartışma çıkmış. Eski arşiv memuru arkadaşına afra tafra yapmaya başlayınca, arkadaşı, “Bana bak! Git havanı başka yerde at. Ben senin cemaziyel-evvelini bilirim”, demiş…
*
İşte böyle!
Cemaziyelevvelini bildiğim birkaç kendini bilmez bağnaz kimse dün Face’de yılbaşı tebriği paylaştım diye neredeyse beni “tekfir” etmeye kalktı.
*
Bu gibilere göre en iyi Müslüman sadece kendileri, dini en doğru bilen sadece kendileri, dini hayatlarına uygulayan en takva kimseler sadece kendileri…
Gerisi paper Müslüman!
*
Bu düşünceler sadece onların zanlarıdır. Halbuki Kuranı Kerim'de Cenâb-ı Allah, "Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının; çünkü bazı zanlar günahtır. Gizlilikleri araştırmayın, birbirinizin gıybetini yapmayın; herhangi biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Bak bundan tiksindiniz! Allah’a itaatsizlikten de sakının. Allah tövbeleri çokça kabul etmektedir, rahmeti sonsuzdur." buyurarak zannı yasaklıyor.