Kaynatılmış nar kabuğu boğaz ağrısına iyi gelir.  Meyvelerinin kabukları gallotanen tipi polifenolik bileşikler bakımından zengindir, bağırsak enfeksiyonlarına ve boğaz enfeksiyonlarına yol açan mikroorganizmalar üzerinde etkilidir.Bu nedenle, nar meyvesi kabukları bağırsaklarda hem ishale yol açan mikroorganizma üzerinde etkisini gösterir, hem de astrenjan (büzücü) etkisine bağlı olarak ishalin tedavisine yardımcı olur.

Gargara şeklinde uygulandığında ise boğaz enfeksiyonunun tedavisinde yararlıdır. Nar ağacının dal ve kök kabukları tenya düşürücüdür.
Meyve ve sebzelerin antioksidan etkili maddeler bakımından zengin olduğu ve tüketilmeleri ile kalp-damar hastalıkları ve kanser gelişimi riski ve bu hastalıklara bağlı ölümlerde önemli azalma sağlanabildiği artık herkes tarafından bilinmektedir.

Taze sıkılmış veya fermente edilmiş nar suyu kırmızı şarap ve yeşil çaydan daha kuvvetli bir antioksidandır.  Antioksidan etkisi kabukları, suyu ve çekirdekleri için söz konusudur. Nar suyunun etkisinde kırmızı rengini veren bileşenlerdir. Ancak meyve kabuklarındaki antioksidan etki meyve suyundan çok daha fazladır.

Zaten halk arasında da kurutulmuş nar meyvesinin kabukları ishallerde çay gibi demlenip içilir.  Meyve kabuğu yenilmemelidir. Etkisinin daha kuvvetli olması nedeni ile fazla miktarda tüketilmemesi gerekir.
Nar suyu damar sertliği (ateroskleroz) riskini azaltır. LDL'nin (kötü huylu kolesterolün) oksitlenerek daha zararlı şekli VLDL'ye dönüşmesini engeller. Yüksek tansiyonlu hastalarda (62-77 yaşlarında) 15 gün süre ile günde 50 ml (bir çay bardağı) nar suyu verilmesi ile enfarktüs riskini artıran faktörlerden biri olarak kabul edilen serum ACE değerleri üzerinde yüzde 36 düşme sağladığı, yüksek tansiyon üzerinde sadece yüzde 5 bir azalma sağladığı görülmüştür.
Bir diğer klinik çalışmada, nar suyunun bir yıl süre ile kullanılması ile LDL ve HDL'nin oksidasyonun belirgin bir şekilde azaltılabildiği, 3 yıl kullanılması ile ise kanda aterosklerotik lezyon gelişimi riskinin önemli ölçüde azaltılabildiği ortaya konulmuş. Nar suyunun diyabetlilerde ölçülü kullanıldığı takdirde herhangi bir risk oluşturmadığı ve damar sertliği riskinin azaltılmasında önemli olduğu bildirilmiştir.