Rasûlullah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz, Allah onlardan razı olsun Hz.Ebubekir ve Hz. Ömer ile beraber Abdullah ibni Mesud’un yanına gelmişlerdi. Abdullah ibni Mesud namaz kılıyordu. Nisâ Sûresi’ni okumaya başladı. Resulullah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz:
“–Kim Kur’ân’ı, nâzil olduğundaki tazelikte okumak isterse, İbni Ümmi Abd’in (Abdullah ibni Mesud’un) kıraatıyla okusun!” buyurdular.
Sonra Abdullah (Allah ondan razı olsun) biraz ilerleyip dua etmeye başladı. Rasûlullah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz de üç defa:
“–İste! Ne istersen sana verilecek!” buyurdular.
Abdullah ibni Mesud (Allah ondan razı olsun) duasında istediği şeyler arasında şunlar da bulunuyordu:
“Allâh’ım! Sen’den zayıflayıp yok olmayan bir îman, tükenmeyen bir nîmet ve Huld Cenneti’nin en yüksek mertebesinde Resulullah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz’le birlikte olmayı istiyorum!”
Hz.Ömer (Allah ondan razı olsun) hemen Abdullâh’ın yanına varıp onu müjdelemek istedi, ancak Hazret-i Ebû Bekir’in kendisini geçtiğini gördü. Ona:
“–Bunu da mı yaptın! Zâten sen hayırda hep en önde koştun!” dedi. (Ahmed, I, 445; Hâkim, III, 358/5386)
Abdullah bin Mesud’un duası bize nasıl yaşamayı istemeli ve nasıl bir hedef arzu etmemiz gerektiği hakkında bir nasihattır.
Yaşadığım sürece gönlümden kaybolmayacak, zayıflamayacak bana dosdoğru bir şekilde, yaratılış gayesine uygun ameller işletecek hakiki bir iman istemek, dünya ve ahirette tükenmeyen bir nimet; kimseye muhtaç olmadan dünyada hayatını ikame ettirebilecek bir nimet ve ahirette cennet istemek, öyle bir cennet ki bozulmadan ve sonu gelmeden devam eden huld cenneti ve sonu gelmeyen o cennette Rasûlullah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz ile olmayı arzulamak.
İşte yaşamın anlamı ve ahiretimiz için en güzel hedef bu olsa gerek.
Selam ve dua ile…