Bu gün bizler bu yazıları bilgisayar ekranında görebiliyorsak, örneğin Bilim ve Teknoloji adlı ödevimizi dünyanın herhangi bir yerindeki bir insanın kaleminden okuyorsak, paylaşıp tartışıyorsak bu bilim ve teknoloji sayesindedir. Cep telefonlarıyla görüntülü olarak dünyanın bir ucundan haberleşebiliyor, oradaki bir etkinliğe hızlı ulaşım araçlarıyla kısa sürede ulaşabiliyoruz. Bir çok hastalığın önlenmesi ve tedavisi çok daha kolaylaştı. Bu örnekleri çoğaltabiliriz ancak insan yaşamı için bilim ve tekonolojinin önemi anlatılmakla bitmez.
Bilim ile uğraşan bir kişinin bu tanımları yeterli bulmayacağını söylemeye gerek yoktur. Bu nedenle, bilimin eksiksiz bir tanımını yapmaya kalkışmak yerine, onu açıklamaya çalışmak daha doğru olacaktır.
İnsanoğlu var oluşundan beri doğayı bilmek, doğaya egemen olmak istemiştir. Bu nedenle, insan var oluşundan beri doğayla savaşmaktadır. Son zamanlarda, bu görüşün tersi ortaya atılmıştır: İnsan doğayla barış içinde yaşama çabası içindedir. Bence bu iki görüş birbirlerine denktir. Bazı politikacıların dediği gibi, sürekli barış için, sürekli savaşa hazır olmak gerekir.
Gök gürlemesi, şimşek çakması, ayın ya da güneşin tutulması, hastalıklar, afetler, vb. doğa olayları bazen onun merakını çekmiş, bazen onu korkutmuştur.
Öte yandan, bu olgu, insanı, doğadan korkusunu yenmeye ve merakını gidermeye zorlamıştır. Korkuyu yenebilmenin ya da merakı gidermenin tek yolunun, onu yaratan doğa olayını bilmek ve ona egemen olmak olduğunu, insan, önünde sonunda anlamıştır. Peki, insanoğlunun doğayla giriştiği amansız savaşın tek nedeni bu mudur? Başka bir deyişle, bilimi yaratan güdü, insanoğlunun gereksinimleri midir?
Elbette korku ve merakın yanında başka nedenler de vardır. İnsanın (toplumun) egemen olma isteği, beğenilme isteği, daha rahat yaşama isteği, üstün olma isteği vb. nedenler bilgi üretimini sağlayan başka etmenler arasında sayılabilir. İnsanın korkusu, merakı ve istekleri hiç bitmeden sürüp gidecektir. Öyleyse, insanın doğayla savaşı (barışma çabası) ve dolayısıyla bilgi üretimi de durmaksızın sürecektir.