Kimyasal silah ve uyuşturucu ithamını başta ABD ve Batı olmak üzere Irak ve Suriye'nin üzerine yapıştırmıştı. Batı tarafından yapılan bu ithamların ardından gelen işgallerin acı vahim sonuçlarına gözlerimizle şahit olduk.
**
Kaldı ki bu ithamların yalan olduğunu ve salt Irak'ın işgaline zemin hazırlamak üzere ABD tarafından dünyaya servis edildiğini bizzat ABD başkanı Bush tarafından alaycı bir dille ifade edilmişti...
**
Aynı oyun şimdi Türkiye üzerinde yeniden sahnelenmeye çalışılıyor. Ancak daha vahimi bu itham ve iftiraların içeriden dünyaya servis edilmesidir.
**
Düşünün! TTB gibi başında "Türk" isminin bulunduğu doktorlar çıkıp "Türk ordusu Kürtlere karşı kimyasal silah kullanıyor" derse bu ülkemiz üzerinde emelleri olanlar bi tarafa not etmezler mİ?
**
Kemal Kılıçdaroğlu'nun devletin kurumlarını uyuşturucu mafyasıyla iş tuttuğu iftirası ise tam bir ihanettir. Böyle bir itham ülkenin Anamuhalefet liderinden gelirse düşünün neler olur?
**
Bölgemizi yeniden dizayn edip Türkiye'den de toprak kopararak hemen burnumuzun dibinde bir terör devleti kurmak isteyenler sahip oldukları küresel medya sayesinde bu yalanı kitlelere yayabilirler; ülkemizi uyuşturucu baronlarının hakimiyeti altında üçüncü sınıf bir devlet, ordumuzu da kimyasal silahlarla masum insanları katleden bir caniler topluluğu olarak dünyaya servis ederlerse kimse şaşırmasın. Ondan sonrası malum...
**
Bu ithamlar boşuna yapılmıyor, bu iftiralar rastgele değil, bunlar içeride beslenen beslemelerin işi de değil. Hesap başka hedef Türkiye'nin çökertilmesi...