Bir feryat var. “Doğru insanı bulmak istiyorum.” Diye... Doğru insan; Neye göre, kime göre doğru insan. Hayaller ve gerçekler birbiriyle muazzam ölçüde uyuşabilir mi, sahiden?

Beklentilerinin olağanüstü olması mı seni hayal kırıklığına uğratıyor, yoksa sürekli “doğru insanı buldum" derken “yanlış insanla” mı karşılaşıyorsun! Kendini tanımak ve tanımlamak üzerine epey bir konuşmuştuk. Birey kendini tanır ve tanımlarsa mutluluğu ve huzuru yakalamış oluyor. Buna tam olarak açılan diğer pencere ise “bireyin ne istediğini bilmesi...”

Gerçekte ne istiyorsun? Nasıl bir yol haritan var. Hemen hemen herkes tecrübe etmiştir. İlişki başlangıcı gayet güzel giderken çok kısa vadede tökezlemeler başlar. Sen tam olarak ne olduğunu anlamaya çalışırken, karşı tarafın ne istediğini bilmemesi durumunda, işin içinden çıkılmaz bir hal alır. İlişkini sürdürme çabası içerisine girersin ve zaman aktıkça bu durum sana kendi benliğini kaybettirir. Kendine olan güvenini kaybetmeye başlarsın. Neden mi? Çünkü sorunun kaynağının kendinle ilgili olduğunu düşünürsün. Asıl problemin “sen" değil, karşındaki insandan dolayı olduğunu göremezsin.

Burada yolunda gitmeyen bir durum var ise, o da duygusal bağ kurduğun kişinin ilişkiden ayrılmak istemesi ve senin de bu ayrılığı kabullenmeyişindir. Düşünce ve yol ayrımını sana davranışlarıyla çok açık ve net bir şekilde göstermesine rağmen, sizin halen o ilişkide ısrarcı olmanızdır. Sana huzur vermediği sürece, iyisiyle, kötüsüyle sana destek olmadığı sürece, net bir şekilde ayrılmak istediğini söylemesi yerine, istemediği halde senin kafanı karıştırdığı sürece, tutarsız benlik içerinde olduğu sürece sence bu insan sana göre doğru bir insan mıdır?

Doğru insan; Sevginin hakkını verebilen, sevgide emek, çaba sarf edebilen, seni dinleyebilen, kabalık değil, saygı gösterebilen, sen ve ben ayrı mı yapmadan “biz" gözüyle bakabilen, yaşanılan bir problemde çözüm aramaya çalışan, rahatsızlık ve istenilmeyen durumlar karşısında ortak bir yol haritası izlemeyi tercih eden, gerektiği yerde kendine de zaman ayırmana müsaade eden, seni manipüle etmeden yanında olmaya çalışan, sürekli melankoli durumunu kendine de sana da yaşatmayan, tutarsız davranışlar yaşamayan, bencil olmayan, nerede nasıl davranacağını bilen, yüzünün gülümsemesini sağlayan özverili insanın ta kendisidir.

Şunu da lütfen unutmayalım, hiçbirimiz mükemmel değiliz, ama insani değerlere önem verip yaşarsak, tolerans göstermek elbette karşılıklı mümkün olacaktır. Tecrübeler insana mükemmel şeyler öğretir. Yalnızlıktan dolayı yanlış hayat hikayelerinde bulunmadan, kendinizi zamanın akışına bırakıp yol alın. Dileğiniz güzel olan ne var ise, yaşamlarınıza onların akmasını diliyorum. Sevgiyle, huzurla kalın.