"Şüphe yok ki Allah katında (hak) din İslam'dır.
(Âl-i İmran, 19)
*
İslâm genel anlamda, Allah'a ve O'ndan gelenlere iman edip kayıtsız şartsız teslim olmaktır.
*
Müslüman ise, yüce Allah'ın gönderdiğine ve Peygamberi Muhammed aleyhisselam'ın bildirdiğine içtenlikle inanıp teslim olandır.
*
İslâm Allah'ın gönderdiği enson tevhid dinidir; dolayısıyla yalnız Allah ile kul arasinda bir olay olmayıp sosyal ve hukuk esaslarıyla hem dünya, hem de ahiret saadetini temin eden ve kaynağını Kuran'dan alan ilahi bir dindir.
*
Beşerin koyduğu sistemler dinî olmadığı gibi, Hıristiyanlıkta kilise misali yalnız camide ifa edilen bir din de değildir.
*
Islâm birilerinin istediği gibi vicdanlara hapsedilen değil, içine aldığı iman, ibadet, ahlâk, muamelât ve ceza hükümleriyle hayatın her alanını kapsayan bir dindir.
*
Bundan dolayı Kuran hükümlerinden birini reddeden, beğenmeyen veya çağ dışı bulan kimse "Müslüman" olma vasfını kaybeder.
*
Çünkü Islâm'ın esasları Allah tarafından konulmuştur. Gerçekten iman edenler, bu esasları hayatlarına uygulamakla yükümlüdürler.
*
Bir kimsenin; mü'min, fasık, münafık, kâfir ve zalim gibi isimler alması da İslam'ın hükümlerine karşı takındığı inanç, uygulama ve tavırlara göredir.
*
Böylece İslâm, kişilerin kafalarındaki ikonlarla/putlarla beraber kabul edilen bir din olamadığı gibi, heva ve heveslere, mevki, makam ve menfaatlere uygun gelen yönleriyle alınarak uygulanan bir din de değildir.
*
Bir müslüman da müslüman olarak bunun dışında bir islam düşünemez. Islâm dini yücedir, ancak onunla yücelmek isteyenler yücelir.
*
Eğer din, hayatın işlevlerinden koparılarak camilere ve vicdanlara hapsedilirse o zaman hayat dinsizleşir. Her türlü gayri meşru olan şeyler meşru hâle gelir ve toplumun çürüyüp çökmesinin başlıca sebebi olur.