Yıllardır devam edegelen kronikleşmiş sorunlarım var bu sorunları kullandığım metodlarla çözemediğim gibi büyüyor da maalesef.

Kronikleşmiş sorunlarım gibi ülkemin de ekonomi, işsizlik gibi kronikleşmiş ve büyüme trendinde sorunları olduğuna ortadadır. 
Daha önce ki yazılarımı okuyan okurlarım bilirler yazı konum sanayileşme ve metod olaraktan da benzetmeler kullanıyorum. 
Bugün de benzetme kullanıp yeni bir bakış açısı için yeni bir kelime türeteceğim ki böylece bakış açısı değiştirmeyi arzuluyorum.  
Benzetme konum ormanlar oluşturmak için ağaçlandırma çalışmaları. 

Boş arazilerin veya insan eliyle tahrip edilmiş ormanlık alanların hazırlıkları yapılarak ağaçlandırılması ile yeniden ormanlık alan oluşturulmak istenir. 
Ormanların oluşturulması için ağaçlandırma tek başına yetmez bununla beraber çeşitli bitkiler ekilir, hayvanlar salınır gerekmesi halinde ek sulama faaliyetleri yapılarak ormanın iç ekosistemi oluşturmak istenir ki ormanlar genişlesin ve gelişsin. 
Bu faaliyetler zaman, sürekli ve planlı ilgi isteyen zor bir çalışmadır ama neticesinde oluşan orman için hepsine değer.
Buraya kadar anlatmaya çalıştığım ağaçlandırma ve orman korelasyonunu fabrikalandırma ve sanayiye dönüştüreceğim. 
Fabrikalandırma kelimesi benim icadım amacım sanayinin genişlemesi ve gelişmesini açıklamakta yeni bir bakış açısı sunmak.
Bir yeri fabrikalandırmadan önce çeşitli hazırlıklar yapılmalı bu hazırlıkları burada değinmek istiyorum. 

Öncelikle ülkenin ulusal sanayi hedefleri öncesinde uluslararası sanayi hedefleri olmalı ve bu hedefler ölçüsünde ikili ve bölgesel sanayi hedefleri konulmalı bugün dünya da alışagelmiş sistemi sorgulatmalı ki bu düzen zengin daha zengin, fakiri daha fakir kılmaktadır.
 
Ülke içinde 1o yıl ve daha uzun süreli planlar ve stratejiler kurulmalı, ve ulusal sanayi hedefleri, il ve bölge bazlı olacak parçaların bütünlemesi ile oluşturulmalıdır.
İl bazlı sanayi hedeflerine teknik bilgi madenciliği ve teknik insan yetiştirmesi amaçlı enstitüler kurulmalı ve içine dış ticaret ve kendi finansman sistemi kurulmalıdır. 

Bu iklim içinde girişimciliğin daha net ifade ile endüstriyel girişimciliğin teşviki yapılmalı ve fabrikalandırma çalışmaları bundan sonra başlaması isabetli olur. 
Velev ki orman, velev ki sektörel veya başka alanlarda ekosistem kurmanın çok zor olduğu bilinen bir gerçek. 
Anlattıklarımın zor olduğu aşikar, ekosistem kurmanın da yoğun ve sistematik faaliyetler gerektirdiğini biliyorum ama sizleri neticesine odaklanmaya davet ediyorum. 
Bugün zengin ülkelerin hepsi aynı zamanda sanayileşmiş ülkeler ve bunu asla unutmamalıyız. 
Sözün özü; Tek taşla duvar, tek çiçek ile bahar ve tek fabrika ile sanayi olmaz bunu bilmemiz lazım. 
Sanayi ile ilgili küçüğünden en büyüğüne emeği ve hayali olan herkesi kutlar ve yılmamalarını rica ediyorum. 
Biz başaracağız ve kazanacağız 
Son söz; Kim ağaç dikti ise meyveyi o yedi. Kim tohum ekti ise harmanı o yığdı. Şeyh Sadi