Dünyada futbol müsabakalarında bir kulüp başkanının hakemi yumruklaması nadir görülen bir olay.

Brezilya ekibi Botafogo ile Sergipe’nin kupa maçında Sergipe’nin başkanı sahaya girerek maçın hakemine yumruk attı. Spor mahkemesi tarafından yargılanan başkan, fiziksel şiddet ve tehdit nedeni ile 240 gün men cezası aldı. Cezası bittikten sonra tekrar görevine döndü ve kulübüne herhangi bir ceza verilmedi.

2022 yılında Macaristan’da oynanan Avrupa Ligi final maçında Roma’nın Sevilla’ya karşı kaybettiği müsabakadan sonra maçın hakemi havaalanında İtalyan taraftarlar tarafından tartaklandı ve maç sonunda stadyum çıkışında hakeme küfür eden Roma teknik direktörü Jose Morinho’ya UEFA tarafından 4 maç ceza verildi.

ABD’de ise hakemin başına yumruk atarak hastaneye kaldırılmasına ve iki gün sonrada ölümüne neden olan futbolcuya 8 yıl hapis cezası verildi.

Aslında hakeme şiddet olayları İngiltere liglerinde daha fazla yaşanıyor. Premier ligde fazla olmamakla birlikte alt liglerde sık görülen bu şiddet olayları tabiki cezasız kalmıyor.

Dünyanın gelişmiş ülkelerinde futbol müsabakaları kadın, erkek, çocuk, her yaştan insanın ellerinde içecekleri ile eğlenerek geldikleri bir aktivite iken, ülkemizde kültür seviyesi düşük kitlelerin, maça küfür edip deşarj olmak için geldiği bir doğal psikoterapi alanı haline geldi. Elimizde su şişesi ile maça giremezken Avrupa’nın bir çok ülkesinde maç izlerken bira içen insanları görüyoruz. Düşünsenize Fenerbahçe Galatasaray maçında insanların bira içerek maç izlediğini. Herhalde büyük bir savaşa neden olurdu.

Ülkemizde futbol çok önemli. Futbol severler hafta sonu oynanacak müsabakaları heyecanla bekler, hafta içi değişik senaryolar kurar. Türkiye’nin ekonomik sorunları, kadın cinayetleri, ardı arkası kesilmeyen kavgalar, uyuşturucu, eğitim ile ilgili çözümlenemeyen konular alıp başını giderken insanların belki de tek eğlencesi FUTBOL oldu.

Ama ne yazık ki futbolumuzda saygısızlık, ahlaksızlık ve şiddet artarak devam ediyor. Çok değil daha bir hafta önce bir futbol kulübü başkanı maçtan sonra sahaya girip hakem yumrukladı. Dün de İstanbulspor’un Trabzonspor ile oynadığı maçta hakeme sinirlenerek kulübü sahadan çeken başka bir başkan. Hem de kendi futbolcularının diz çökerek yalvarmasına aldırış etmeden. Bu hareket televizyon başındaki izleyiciye, maça gelen taraftara ve futbola saygısızlık değil midir?

Bu olayların bir an önce önü alınmazsa belli ki artarak devam edecek. Halkımızın yapısında bu yok mu? İyi olan, doğru olan olayları örnek almaz, yukarıda anlattığım hakemin ölümü ile sonuçlanan olayları örnek alırız. Sonuçta eşimiz, çocuğumuz ve kardeşimizle maç izlemek hayal olacak. Futbol daha çok küfürün, kavganın ve şiddet olaylarının yaşandığı bir arena olacak.

Türkiye Futbol Federasyonunun acilen toplanıp net kararlar alması gerekiyor. Bu kararlar içerisinde gerekiyorsa istifa, gerekiyorsa caydırıcı cezalar, gerekiyorsa yabancı hakem uygulaması. Bazı kulüp yöneticileri ve teknik adamları başarıyı diğer takıma sataşmak, hakaret etmek, taraftarı kışkırtmak olarak görseler de bunlara fırsat vermeyen bir anlayışın olduğu spor müsabakaları diliyorum.