O büyük depremin üzerinden tam 37 gün geçti.

Belki de hiç geçmedi!

Çünkü neredeyse her gün artçı depremlerle sarsılıp duruyoruz.

En son dün sabah Malatya Pütürge’de sabah namazı sırasında meydana gelen 4.8 bir depremle sarsıldık.

Dedim ya sarsılmaya devam ediyoruz.

Bilim insanları ve deprem uzamalarından bazıları bu artçı depremler kırılan fay hatlarını onarıyor derken, kimisi de de bu depremler, büyük depremden önce geliyorsa artçı değil, öncü depremlerdir, yani daha büyük bir depremi işaret ediyor olabilir” diyorlar.

Ancak bizim gördüğümüz o ki, bütün bu artçı depremler 37 gün önce meydana gelen büyük depremden sonra başladı.

Yani öncü değil, artı olarak görünüyor.

Velhasıl sallanmaya devam ediyoruz.

Öncü veya artıcı, onları durduracak olan tek merci alemlerin sahibi olan Allah’tır.

Çünkü yegane güç ve kuvvet ancak ve ancak O’nda dır.

Peki, biz kullara düşen bir şey var mıdır?

Elbette vardır.

Biz düşen kendimize gelmektir.

Biz düşen yüzümüz O’na döndürmektir.

O’na yalvarmak ve yakarmaktır.

Dahası O’nun emir ve yasaklarına uymaktır.

Gerek dünyalık gerek uhrevi işlerimizi O’nun istediği gibi yapmaktır.

Davranışlarımızı O’nun rızasına uygun yapmalıyız.

Ahlakımızı, O’nun göndermiş olduğu Hatem-ül Enbiya Muhammed Mustafa sallallâhu aleyhi ve sellem’den örnek ahlaklanmalıyız.

Dedim ya, sallanıyoruz.

İnşaallah bu yaşanan sarsıntılar bizi kendine getirir.

Bu sarsıntılar bizi birbirimize bağlatır.

Birlik ve beraberliğimize vesile olur.

Ve bundan ders olarak bundan sonra da o sarsıntıları yaşamayız.

Rabbim bu sarsıntıları durdursun.

Bizi merhamete nail olanların saflarına katsın.