Tüm dünyada okullar açılırken Gazze’de okullar üçüncü yılında da açılmadı.

7 Ekim 2023’ ten bu yana 13500 öğrenci hayatını kaybetti. 830 eğitimci yaşamını yitirdi. 785 bin öğrenci ve 25 bin öğretmen eğitimden mahrum kaldı. Okulların yüzde 95’inden fazlası zarar gördü. Eğitim insan hayatının toplumsal ve sosyal yaşamını uygun şekilde devam ettirebilmesi için olmazsa olmazıdır. Zulmün arş-ı âlâyı inlettiği Gazze’de vahşete, soykırıma, açlığa karşı duramayan, müdahale etmeyen insanlık maalesef Gazzedeki çocukların eğitiminde de sınıfta kaldı. Bu eğitim öğretim döneminde ülke olarak okullarımızda empati eğitimi oluşturarak Gazzeli çocukların duygularını anlamaya çalışma, onlarla mektuplaşma, şiirleşme gibi çalışmalar yapılabilir.

8 Eylül itibariyle ülkemizde 20 milyon öğrenci ders başı yapacak.1 milyonu aşkın öğretmen okullarında öğrencileri ile buluşacak ve yoğun bir maraton başlayacak. Eğitimle ilgili yapılacak çalışmalarda Bakanlığın verilerine göre Türkiye'deki örgün eğitim sisteminde toplam 18 milyon 710 bin 265 öğrenci bulunuyor. Bu öğrencilerin 15 milyon 849 bin 271'i resmi okullarda, 1 milyon 631 bin 192'si özel okullarda ve 1 milyon 229 bin 802'si ise açık öğretim kurumlarında eğitim hayatını sürdürüyor. Yeni eğitim öğretim döneminde en önemli farklılıklardan birisi öğrencilere kılık kıyafet zorunluluğunun gelmesi. Okul Kıyafeti Konusunda Serbestlik Uygulamasının Sona Ermesi, yeni düzenleme ile serbest kıyafet uygulamasının kaldırılması hem pedagojik açıdan hem de veliler üzerindeki ekonomik yükün kalkması açısından olumlu oldu. Serbest kıyafet okul kimliğinin oluşmamasından tutun, kıyafetlerden kaynaklanan ayrımcılığa varan, eğitimi negatif etkileyen durumlar oluşturmuştu. Bundan sonra marka dayatması olmayacak, aynı kıyafeti öğrenci 4 yıl boyunca kullanabilecek. Yeni eğitim öğretim yılının en önemli konularından biri de 12 yıllık zorunlu eğitimin tartışılması. Mevcut 12 yıllık zorunlu eğitim sisteminde bir revizyon yapılması olmazsa olmaz. 12 yıllık zorunlu eğitim tartışılmalı. Büyük oranda 12 yıllık zorunlu eğitimin süresinin azaltılmasının doğru olacağına yönelik bir kamuoyu oluşturuldu. Eğitim- Bir- Sen olarak yaptığımız kamuoyu araştırmasında Türkiye’de 2012 yılından itibaren uygulanan “4+4+4” zorunlu eğitim sistemine yönelik mevcut durumu değerlendirmek ve geliştirilmesi gereken yönleri ortaya koymak amacıyla öğretmen, okul yöneticisi, lise öğrencisi ve velilerden oluşan 36 binden fazla katılımcıyla yürüttük. Saha araştırmamızın sonuçlarına göre son 4 yılın 2+2 şeklinde, yani 2 yıl zorunlu 2 yıl isteğe bağlı ya da 3 yıl zorunlu 1 yıl isteğe bağlı olmak üzere özellikle lise eğitimi kısmında seçenekler gündeme geldi ve burada katılımcıların 2+2 kısmında biraz daha ağırlık ortaya koyduğu görünmektedir. Onun için eğitim otoritelerinin, sosyal paydaşların, Milli Eğitim Bakanlığının, dolayısıyla tüm paydaşların bu konuyu yeniden ele almasına ihtiyaç olduğunu görüyoruz. “Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü ve sendikası Eğitim-Bir-Sen tarafından yürütülen Türkiye’de Zorunlu Eğitim Sistemi’ne Yönelik Saha Araştırması”, zorunlu eğitim sistemine dair sahadaki gerçek deneyimleri ve beklentileri bütüncül biçimde yansıtan ilk çalışmalardan biri olma özelliğini taşıyor.

Norm Fazlası Resen Atamalar İptal Edilmeli, Aklıselim Galip Gelmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı, yaz tatili boyunca devam eden öğretmen atama ve yer değiştirme takvimini; il içi sıraları birkaç kez işleterek, mazeret tayinlerinde tercihlerine yerleşemeyen öğretmenlere çözüm üretme sürecini başarı ile yürütmüş ve eğitim kamuoyunda önemli bir memnuniyet de oluşmuştu. Yalnız, atama takviminin son aşaması olan norm fazlası öğretmenlerin atama sürecinde, birçok problemin yaşanması ve ulaşımın bile olmadığı çok uzak mesafelere atamaların yapılması, büyük telaş, kargaşa ve mağduriyetlere neden olmuştur. Resen atamaların iptal edilmesini Bakanlıktan bir kez daha talep ettik. Yaptığımız görüşmelerde; tercihleri dışında resen çok uzak mesafelere atanan öğretmenlerin taleplerinin alınarak değerlendirileceği, ilçe gruplarının yeniden gözden geçirileceği, okulların her an devam eden norm güncelleme işlemelerinin ivedilikle tamamlanacağı ifade edilmiştir. Aile Yılı’nda aileleri sıkıntıya sokan uygulamalar son bulmalı, aklıselim galip gelmeli ve eğitimcilerin hayatını alt üst eden resen atama yerine rızayı esas alan insani çözümler üretilmelidir.

Öncelikle Gaziantep’te ve ülkemizde öğrencisi, öğretmeni, idarecisi, velisiyle birbirini anlayan birbirine destek veren şehrimize ve ülkemize katkı sağlayacak faaliyetlerle geçen güleryüzlü bir eğitim öğretim yılı diliyorum.