8 Eylül 2025 tarihinde Türkiye'de yeni Eğitim-Öğretim yılı başladı. Bir iki hafta içinde tatilini tamamlayan birçok ülkede de başlayacak.
Ancak Gazze'de 7 Ekim'de soykırımla birlikte kesintiye uğrayan eğitim ve öğretim hayatı üçüncü yılında da başlayamadı. Üçüncü yılını doldurmaya yaklaşan İsrail soykırımı 100 binin üzerinde masum insanı, canice katlederken, daha fazla insanı yaralı ve sakat bırakırken, milyonlarca insanı açlığa mahkûm ederken, halkın tamamını yerinden yurdundan ederken, şehrin tamamını tuz buz ederek yerle bir ederken belki de çoğu kimsenin aklına gelmeyecek soykırımın bir türünü daha gerçekleştirdi. Bu, Eğitim Soykırımı’nın ta kendisidir.
Gazze ve eğitim artık hiç kimsenin zihninde yan yana gelmeyen iki kavram. Gelemez de... İnsanını yaşatamayan bir dünya düzeni, Gazze'nin eğitimini konuşacak değil, bu ayrı bir konu ama soykırımın şiddeti, zulmün derinliği, kaybolan canların çokluğu öyle bir halde ki mezarlıkta okul, eğitim, müfredat konuşmak gibi bir anlam içeriyor Gazze için eğitimi konuşmak. Beş İhtiyaçlar hiyerarşisinin beşinden de mahrum bırakılmış, yalnızca ölümün konuşulduğu Gazze’de eğitimden söz etmek, ekmek yoksa pasta ye, retoriğinden daha trajikomik kalmaktadır. Önce kapalı cezaevi, sonra şehir mezarlığına dönmüş Gazze'nin eğitimini, kim bilebilir bir daha ne zaman konuşulabilir.
Oysa Gazze 7 Ekim 2023'e kadar dünya okuma yazma oranının en yüksek olduğu şehirdi. Dünyada en fazla yükseköğrenim oranına sahip şehirlerden biri idi. Gazze Şeridi'nde; Temel Eğitim'de (İlkokul+Ortaokul, 1–10. sınıfları okutan 561 okul, Ortaöğretim (lise, 11–12. sınıfları okutan 235 okul, toplamda 796 okul vardı. Bu okullarda yaklaşık 608.000 öğrenci eğitim görüyor, yaklaşık 22.000 öğretmen eğitim veriyordu. Gazze Şeridi'nde okuryazarlık oranı (15+) %98,2 (2022) idi. 2022/23 resmî bakanlık verilerine göre Gazze’de 7 üniversite + 12 kolej, toplam 19 yükseköğrenim kurumu vardı. Bu kurumlarda 88.000 öğrenci yükseköğrenim görüyordu. Üniversitelerde yaklaşık 6 bin 800 öğretim elemanı görev yapıyordu. Yükseköğretim brüt okullaşma oranı %44,3 (18–24) idi. Yani üniversite çağındaki her iki gençten biri üniversitede eğitim görüyordu.
Gazze şeridi bir eğitim ve kültür şehriydi. Eğitim düzeyi yüksek, bilinç düzeyi yüksek, ahlak düzeyi en yüksek, inanç düzeyi en yüksek şehirdi. Bu yüksek medeniyet düzeyinin en göze çarpan tarafı; bütün dünyanın muzdarip olduğu, uyuşturucu, hırsızlık, fuhuş, faiz Gazze’de neredeyse görülmemekteydi. Çünkü Gazze’nin eğitim anlayışında pozitif bilimlerle, İslami ilimler, kültür ve ahlak öğretileri tamamen iç içeydi. Bir doktor, akademisyen, öğretmen, hemşire aynı zamanda birer hafızdı. Dünya imarı ahiret hazırlığıyla iç içeydi. Cennet için yaratılmış bir ideal insan hayatını öğreniyor, öğretiyordu Gazze’nin eğitim sistemi… İşte böylesi ideal bir sistem üç yıldır soykırıma uğrayarak işlemiyor. Oysa Gazze’nin dışındaki insanlığın; bütün bozulmuşluğu, kokuşmuşluğu ve rezaletiyle ihtiyacı vardı böyle bir sistemin kendisine, insanına, yurduna… Hepsini vahşice katletti, katletmeye devam ediyor İsrail terör örgütü! İnancı dışında Gazze’de soykırımın bütün türleri gerçekleşti. İnsanı, doğası, şehri, tarihi, kültürü, eğitimi topyekûn soykırıma uğradı.
Yeryüzünün en özel, en güzel, en güzide halkı bütün varlığıyla topyekûn soykırıma uğrayarak yok ediliyor. Devletlerin kınama ve tahammül etme sınırı nereye kadardır? Mesela, İsrail terör örgütü daha ne yaparsa ki yeryüzünün işlenebilecek bütün günah ve kötülüklerini aynı anda yapıyor, devletler fiili olarak harekete geçecek. Öldürülecek insan kalmayınca veya teröristler öldürmekten yorulup durunca mı kendilerine pay çıkarıp, soykırım durdu diyecekler.
Gazze'nin eğitim anlayışı bir dünya mirasıdır. Dünya, bütün bozulmuşluğunu ortadan kaldıracak, kendisine yol gösterecek, yarına taşıyacak, umudunu koruyacak en güzide örnekliğini kaybediyor. Bu muazzam eğitim, kültür ve ahlak unsurlarını kendinde barındıran Gazze’nin insan bakiyesine bütün toplumların, devletlerin ihtiyacı vardır. Onlara yapılan bu vahşi soykırımı durdurmak insanlığın geleceği için, her devletin birincil görevidir. İnsanlığın şahit olduğu en acımasız, en ahlaksız, en kötü örgütlü yapı olan İsrail’i Gazze’ye tercih etmek insanlık için bir felakettir. İş işten geçmeden bu soykırımı, bu zulmü, bu kötülüğü durdurun.