Sahi diyorum, senin hedefin ney?
 
Yada şöyle sorayım; sen nerde duracaksın?
 
Örneğin Şehitkamil Belediye Başkanı olma hedefi olan Çıksorut mahalle muhtarı, bu görev ve konumu elde ettiğinde tamam diyecek mi?
 
Yada Gaziantep Valisi olma hedefi olan bir bürokrat.
 
Veyahut bir işadamı, hangi bütçeye sahip olduğunda, “tamam artık ben zenginim. Bundan sonra ya daha kaliteli ve geleceğe ışık tutacak işler, yada hayır hasanet için çalışacağım” diyecek.
 
Siz bu örnekleri çoğaltabilirsiniz.
 
Sınırlı olan bir ömür için sınırsız isteklerimizden ne zaman vaz geçeceğiz.
 
Geçmişe baktığımızda çok rahat görüyoruz ki, çerçevesi ve sınırı olmayan dünyalık istekler hepsi bir kara deliktir.
 
Bu amansız kara delik her içine düşeni yutmuştur.
 
Hal böyleyken biz nerede duracağız ve nerede tamam diyeceğiz?
Yoksa mezarlıkta mı?!