Güney Afrika’nın özgürlüğü için 26 yıl hapis yatarak, ömrünü feda eden Ahmed Kathrada…

Yüzyıllar boyunca beyazlar, Güney Afrika'daki siyasi ve ekonomik bütün alt ve üst yapılara hâkim oldular, en verimli tarım arazilerini ele geçirdiler, Afrika ve Asyalı işgücünü kullanarak elmas ve altın madenleri kurdular ve sömürücü endüstrileri desteklemek ve güçlendirmek için yani sonuna kadar sömüre bilmek için altyapı inşa ettiler. Güney Afrika’da kölelik, 1653-1834 yılları arasında Asyalılara ve bazı Afrikalılara dayatıldı. Güney Afrika tarihi boyunca Asyalılara ve Afrikalılara sert ekonomik politikalar dayatıldı; beyazların sahip olduğu bir işletmede veya sömürgeci altyapı projesinde çalışmadan evlilik, toprak mülkiyeti ve bağımsızlığa yönelik diğer adımlar çoğu zaman neredeyse imkânsız hale gelmişti. Ancak 1948 genel seçimlerinde Ulusal Parti iktidara gelene kadar yine de tam bir ayrımcılık uygulanmadı. Güney Afrika’da 1948 yılında başlayan ve 1994 yılına kadar resmi olarak uygulanarak devam edecek olan yasal ayrımcılık sistemi “Apartheid”  Yirminci yüzyılın en büyük özgürlük mücadelelerinden birine yol açmıştır. Afrika kıtasının en ucu olan Güney Afrika’da insanlık onuruna aykırı bir şekilde ülke sınırlarındaki herkesin ırkına göre sınıflandırıldığı Apartheid rejimine karşı verilen bu özgürlük ve insan hakları mücadelesinin çok sayıda kahramanı vardır. Bu mücadelenin dünya çapında ortaya çıkan en önemli ismi tartışmasız Nelson Mandela  (1918,2013)’dır. Ancak öyle bir isim daha var ki hem Güney Afrika halkının hem de bütün dünyanın gönlüne taht kurmuş Hint kökenli Müslüman Ahmed Kathrada namı diğer “Uncle Kathy/Ulusun Amcası” dır.

Şimdi Ulusun Ahmed Amcasının mücadele hayatına kısaca bir göz atalım…

21 Ağustos 1929'da Güney Afrika'nın Schweizer-Reneke şehrinde dünyaya geldi.  12 yaşında (1941) Genç Komünistler Birliği'ne katıldı. 1945’te Transvaal Hint Gençlik Kongresi'ne katıldı. İlk hapis cezasını 1946’da Pasif Direniş Kampanyası nedeniyle aldı, bir ay hapis yattı. 1951’de Witwatersrand Üniversitesi'ne kaydoldu, ancak Berlin'deki Dünya Gençlik Festivali'ne katılmak ve Budapeşte'deki Dünya Demokratik Gençlik Federasyonu'nda çalışmak için okulu bırakır. 1952 yılında "Grup Bölgeleri Yasası" ile ülkede yaşayan tüm ırkların sadece kendi ırkları ile münasebet kurması ve her ırkın kendisi için belirlenen yerlerde yaşaması zorunlu kılınmıştı. 1952’de Muhalefet Kampanyası'ndaki rolü nedeniyle ikinci kez tutuklanmış; dokuz ay ağır çalışma cezasına çarptırılmış ve iki yıl süreyle siyasi faaliyetlerden uzaklaştırılmıştır. 1954’de hakkında ilk kez siyasi faaliyetlerden yasaklanma kararı çıkartılmış, herhangi bir eyleme katılmaktan ve 39 farklı organizasyonun faaliyetlerinde yer almaktan men edilmiştir. 1956’da üçüncü kez tutuklanmış; 1957’de yeniden hakkında beş yıllık yasaklama emri çıkarılmıştır. 1957'den 1961'e kadar vatana ihanetten yargılanmıştır. 4 yıl süren bu yargılama sonucunda, 29 Mart 1961 tarihinde yirmi sekiz arkadaşı ile birlikte vatana ihanetten beraat etmiş, ancak birçok hareketin merkezi konumundaki Johannesburg şehrine girişi yasaklanarak polisin sıkı göz hapsine maruz kalmıştır. 1962 Ağustos’unda Özgür Mandela Komitesi’nin sekreteri olarak atandı.

Defalarca ceza alan, işkence edilen ve hatta bu uğurda bazı arkadaşlarını kaybeden Ahmed Kathrada, bütün engellemelere rağmen özgürlük mücadelesinden geri adım atmamıştır. 22 Ekim 1962 tarihinde Mandela'nın duruşmasına katılırken, işçileri kışkırttığı ve pasaportsuz ülkeyi terk ettiği, gerekçesiyle kendisine ev hapsi cezası verildi.

7 Kasım 1962 tarihinde Nelson Mandela'ya 5 yıl hapis cezası verilince 1963 yılının Mayıs ayında yer altına inen (çalışmalarını gizli yürüten) Ahmed Kathrada, ANC’nin silahlı kolunun karargâhı olan Rivonia’da gerçekleştirilen bir toplantıda Mandela’nın da aralarında bulunduğu liderlerle beraber 9 Ekim 1963 tarihinde tutuklanmıştır.

Ülke tarihinde dönüm noktalarından biri olan Rivonia duruşmasında 8 yakın arkadaşı ile beraber Beyaz Azınlık Hükümeti’ni devirmeye çalışma suçundan,  ülkeyi dış güçlerin müdahalesine açma ve terörizm suçlamaları ile Ahmed Kathrada, 12 Haziran 1964'te Nelson Mandela, Walter Sisulu, Raymond Mhlaba, Denis Goldberg, Govan Mbeki, Elias Motsoaledi ve Andrew Mlangeni ile birlikte ömür boyu hapis cezasına mahkûm edildi. Bu mahkûmiyet onun hayatında aldığı son cezaydı ama aynı zamanda en uzun cezaydı. Tam tamına çeyrek asır cezaevinde kalacaktı.

Robben Adası’nın izole bölgesinde Mandela ve Sisulu gibi aktivistlerle hapis hayatının 18 yılını geçiren Ahmed Kathrada, 21 Ekim 1982 tarihinde Mandela, Sisulu, Mlangeni ve Mhlaba'yanın kaldığı anakaradaki Maksimum Güvenlikli Pollsmoor Hapishanesi’ne nakledilmiştir. Ve yedi yıl da burada mahpus olarak kalmıştır.

10 Ekim 1989 tarihinde Başkan FW de Klerk'in televizyonda,  kendisini serbest bırakılacak bir grup mahkûm arasında saymasını izledikten beş gün sonra, 15 Ekim 1989 tarihinde hürriyetine kavuştu. 26 yıl 3 ay süren bir mahkûmiyetten sonra gelen bir özgürlüktü bu. Bedeli bir devlet kadar ağır, zulme uğramış bir halk için değecek kadar hafif, bir ömre değil onlarca nesle yetecek kadar asil.

 1991’de ANC (Afrika Ulusal Kongresi) Ulusal Yürütme Komitesine seçilmiştir. 1992’de Rahmetli annesi adına Mekke'ye Hac yapmaya gitmiştir. Hayatında ilk kez oy kullandığı 27 Nisan 1994 tarihindeki ilk demokratik seçimlerinden seçimler sonucunda Parlamento Üyesi oldu. Bu dönemde Mandela'nın Parlamento Danışmanı olarak beş yıl görev yaptı. 1983’de Birleşik Demokratik Cephe'nin hamisi yapıldı. 1988’de ANC tarafından verilen en yüksek onur olan Isithwalandwe ödülüne layık görüldü. 1997’de Robben Adası Müze Konseyi'nin başkanı seçildi.

Bütün olağanüstü mücadele hayatında eğitimini ceza evinde sürdürmeye devam eden Ulusun Ahmed Amcası, sırasıyla Tarih ve Kriminoloji (1968), Afrika Siyaseti ve Kütüphane Bilimi alanında Bibliyografya (1976), Tarih (1982) ve Afrika Siyaseti alanında Lisans derecesini Güney Afrika'da Siyahi Siyasetin Radikalleşmesi 1900-1961 adlı teziyle (1985) tamamlayarak tam dört farklı bölümden lisans derecesi aldı. Farklı üniversitelerden birçok fahri doktora derecesi aldı. Dört kitabı yayımlandı. Ahmed Amca’ya hayatı boyunca 30’dan fazla ödül verildi.

Hayatını ‘ülkedeki tüm insanların eşit şartlarda yaşamı’ mücadelesine adayan Kathrada, 12 yaşında başladığı özgürlük mücadelesine yıllarca süren hapis hayatının ardından Afrika Ulusal Kongresi’nde (ANC) önemli görevler ve Milletvekilliği sığdırarak, Apartheid rejimine karşı verilen mücadelede Nelson Mandela ile beraber önder ve en bilinen isimlerden birisi olarak, 28 Mart 2017 tarihinde 87 yaşında Johannesburg'da son nefesini verdi. Adını tarihe altın harflerle yazdıran mücadelesini Güney Afrika Halkına, bütün insanlık adına miras bıraktı.

Ahmed Kathrada, dünyanın en ırkçı hapisanesinde kaldığı dönemle ilgili çok hikâyeler anlattı ama en ilginç olanı belki de kendisi gibi siyah olmayan mahkûmlara pantolon giydirilirken; siyah mahkûmlara kısa pantolon giydirilmesi, çorap verilmemesi ve yemeklerinin eksik verilmesi hikâyesidir. Çocukların hayatında her zaman çok özel bir yeri olduğunu belirten Kathrada, hapis hayatını kendisi için en zorlaştıran şeyin çocuk sesi duyamamak olduğunu söylerdi.

Çoğu Güney Afrikalı gibi Filistin meselesi kendisi için de vazgeçilmezdi. Bu meseleyi var gücü ile hayatı boyunca yürüttüğü kampanyalarla, konuşmalarla hayatının en önemli gündem maddesi olarak görürdü.

Bütün Güney Afrika halkı ve yakın mücadele arkadaşları tarafından ‘Uncle Kathy/Ulusun Amcası’ olarak bilinen Ahmed Kathrada; bilgeliği, insanlığı, şefkati, merhameti ile ırkçılığa karşı mücadelesi, eşitliğe ve adalete olan derin bağlılığı sonucunda inşa ettiği ülkesine; bütün dünyada haksızlığa, hukuksuzluğa ve zulme karşı çıkacak, mazlumların savunucusu olacak bir misyon bıraktı.

İşte Ahmed amcanın Hint asıllı bir Müslüman olarak ömrünü feda ettiği Güney Afrika Cumhuriyeti’nin özgür evlatları bu gün bütün Batı’nın soykırıma destek verdiği, Bütün İslâm ülkelerinin sessiz kaldığı bir zamanda bir avuç Müslüman Gazzelinin sesi oldular, nefesi oldular, hak savunucusu oldular. Ahmed Amcalarının Filistin davasını terk etmediler, Ahmed Amcalarının hapishanede; “en çok çocuk sesini özledim” sözüne karşılık Gazze’de öldürülen binlerce çocuğun acısına sessiz kalmadılar.

Güney Afrika Cumhuriyeti,  “Gazze'deki Filistin halkına soykırım yaptığı” gerekçesiyle İsrail hakkında açtığı davada Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nda hukuk heyetiyle mazlum Filistin halkını savundular. Hem de bütün emperyalist güçlerin büyük tehditlerine rağmen…

Güney Afrika Adalet Bakanı Ronald Lamola’nın Lahey’deki tehditlere Mandela’nın sözüyle verdiği cevabı da İki milyar Müslümanı yerin dibine sokacak ağırlıktaydı: “Filistin Halkı, özgür olana kadar Güney Afrika Özgür olamaz.” Güney Afrika Başkanı Cyril Ramaphosa’da benzer bir açıklama yaptı: "Bazıları, İsrail'e karşı attığımız hukuki adımın riskli olduğunu söylüyor. Bize de saldırabilirler ama ne olursa olsun ilkelerimize bağlı kalacağız. Filistin özgür olana kadar özgür olamayacağız."

Son sözü soykırımın 100. gününde basın açıklaması yapan Ebu Ubeyde’ye bırakalım: “Aksa Tufanı, Tüm sömürge halkların kurtuluşu için seslenen bir çığlıktır.”

Bu çığlığı duyan Ahmed Amcanın evlatlarına selam olsun, kendinizle ne kadar çok gurur duysanız azdır…

Kaynakça           

-              https://www.nelsonmandela.org/content/page/mr-ahmed-kathrada

-              Esma, KARADAĞ, Mandela’nın Yol Arkadaşı Ahmed Kathrada, MECRA, 16.04.2019.

-              https://www.citizen.co.za/north-coast-courier/news-headlines/local-school-news/2017/03/28/schools-tribute-to-ahmed-kathrada/

-              https://www.bbc.co.uk/news/world-africa-39414785.amp

-              Joshua, McCauley, "The Activism, Trials, and Politics of Ahmed Kathrada" (2022). UVM Honors College Senior Theses. 557.

Anahtar Kelimeler: Güney Afrika, Gazze, Filistin, Nelson Mandela, Ahmed Kathrada, Uncle Kathy, Ulusun Amcası, Lahey.