Tarihin şahit olduğu en korkunç soykırım olan, İsrail'in Gazze halkına yaptığı Soykırım, üçüncü yılın üçüncü gününde son buldu.

Türkiye ve Katar'ın katılımıyla, Mısır'ın ev sahipliğinde, Şarm El-Şeyh şehrinde 9 Ekim'in ilk saatlerinde Hamas ve İsrail arasında ateşkes anlaşmasında uzlaşı sağlandı.

Hamas'tan Gelen İlk Resmi Açıklama:

Hareket ve Filistin direniş grupları arasında, Filistin halkına karşı yürütülen yok etme savaşını sona erdirmek ve Gazze Şeridi'nden işgalin çekilmesini sağlamak amacıyla, Şarm El-Şeyh'te Başkan Trump'ın önerisi üzerine sorumlu ve ciddi müzakereler gerçekleştirilmiştir. İslam Direniş Hareketi (Hamas), Gazze'ye yönelik savaşı sona erdirmek, işgali geri çekmek, yardımların girişine izin vermek ve esirlerin takasını sağlamak için bir anlaşmaya varıldığını duyurur.

• Katar, Mısır ve Türkiye'deki arabulucular olan kardeşlerimizin çabalarını büyük takdirle karşılıyoruz ve savaşı kalıcı olarak sona erdirmek ve Gazze Şeridi'nden işgalin tamamen çekilmesini sağlamak için ABD Başkanı Donald Trump'ın çabalarını da takdir ediyoruz.

• Başkan Trump'ı, anlaşmanın garantör devletlerini ve çeşitli Arap, İslam ve uluslararası tarafları, işgalci hükümeti anlaşmanın şartlarını tam olarak uygulamaya zorlamaya ve anlaşılanların uygulanmasından kaçınmasına veya geciktirmesine izin vermemeye çağırıyoruz.

• Gazze Şeridi'nde, Kudüs'te ve Batı Şeria'da, vatan içinde ve dışında, eşsiz bir onur, kahramanlık ve şeref gösteren ve kendilerini ve ulusal haklarını hedef alan faşist işgalin projelerine karşı koyan büyük halkımızı selamlıyoruz. Bu büyük fedakarlıklar ve duruşlar, İsrail işgalinin boyun eğdirme ve yerinden etme planlarını boşa çıkarmıştır.

• Halkımızın fedakarlıklarının boşa gitmeyeceğini, anlaşmamıza bağlı kalacağımızı ve halkımızın özgürlük, bağımsızlık ve kendi kaderini tayin hakkı dahil olmak üzere ulusal haklarından vazgeçmeyeceğimizi teyit ediyoruz."

İSLAMÎ DİRENİŞ HAREKETİ (HAMAS)

9 Ekim 2025 Perşembe, (Hicri:17 Rebîü’l-âhir 1447)

Trump'ın 20 maddelik ateşkes anlaşmasını Siyonist İsrail kabinesi, 10 Ekim'in ilk saatlerinde gece yarısı, resmen onayladı. Ve ateşkes süreci hem resmi hem de fiili olarak başladı.

Tarafların imzası ve garantörlerin şahitliğiyle 2 yıl 3 gündür kesintisiz devam eden İsrail soykırımı durduruldu. Bu bir ateşkes anlaşması olduğu için temkinli olmakta fayda vardır. Çünkü ateşkes mütarekeleri yalnızca çatışmaları durdurur ve barış antlaşmasına varıncaya kadar sahadaki çatışmalar masada devam eder. Muhatabınızın İsrail ve hamisinin de Amerika olduğunu düşünürseniz bu sürecin pamuk ipliğine bağlı olduğu gerçeği hep göz önünde olmalıdır. Çünkü İsrail'in en karakteristik özelliği "sözünde durmaması" yani anlaşmaları bozması; hatta anlaşma antlaşmaya ya da ateşkesi barışa taşındığında dahi "ahdinde durmaması"dır.

Bu minvalde öncelikle garantör ülkelere çok iş düşmekte, meseleyi büyük bir ciddiyetle takip etmeleri gerekir. Aksi takdirde büyük bir soykırımdan sonra verilen çok büyük bedellerin karşılığı masada berhava edilebilir.

Sahada ve dünya kamuoyunda büyük bir hezimet ve utanç içinde boğulan İsrail'in masada ve kapalı kapılar ardında aklanmasına veya galip pozisyona gelmesine müsaade edilmemelidir.

Yakın tarihte yaşanan Mondros Ateşkes Anlaşması (Mütarekesi) ile Lozan Barış Antlaşması'nın süreci bu bağlamda iyi okunup gerekli derslerin alınması çok mühimdir.

İşgalci İsrail Ekonomi Bakanı Smotrich'in şu demeci, görüşmeleri sürdürecek olan her temsilcinin kulağına küpe olmalıdır: “Uluslararası hukuk, biz Yahudiler için geçerli değildir. Bu, seçilmiş halk ile diğerleri arasındaki farktır.”

Unutulmamalıdır ki Gazze, hürriyetin bedelini en ağır ödemiş toplumdur. Bu soykırımdan sonra edebiyat, tarih, sosyoloji, uluslararası ilişkiler gibi alanların hangisinde ne amaçla olursa olsun eğer hürriyetten, bağımsızlıktan, özgürlükten konu açılacaksa Gazzesiz bir tanım yapılması meseleyi eksik bırakacaktır, tanımı anlamsız kılacaktır.

Bugünden sonra hürriyetin tanımı Gazze'dir. Bağımsız olmayı kendine gaye edinmiş her toplum Gazze'yi örnek almak mecburiyetindedir. Gazze halkı, direnişini, sabrını, mücadelesini, inancını koruyarak, kimseden değil yalnızca Allah'tan yardım isteyerek hürriyeti kazandı. En önemli adamlarını, en önde savaşırken kurban vererek hürriyetini kazandı.

Şehadete yürürken son sözleri hürriyet üzerine olan Yahya Sinvar’ın nefesiyle bu zaferi özetleyelim: “Hürriyetin kızıl bir kapısı var, kana bulanmış her el onu çalar…”

Dünyanın Gazzelilere lütfedeceği toprağa karışmış bir un zerresi dahi olamaz. Hürriyetin bedelini böylesine ağır ödemiş bir halkın devleti tanınmayacaksa bütün devletler rehindir, yok hükmündedir.

Elhamdülillah, Gazze kazandı.

Yaşasın Tam Bağımsız Filistin...

Son Söz: Gazze gibi halkın olursa Kassam gibi ordun, Hamas gibi yöneticilerin, İsmail Haniye, Yahya Sinvar gibi liderlerin, Ebu Ubeyde gibi sözcülerin olur. Çünkü ordu da, yönetim de, lider de o halkın içinden çıkıyor.